Kurubaklagiller

Ana Sayfa Besinler Kurubaklagiller

Geleneksel Anadolu yemeklerinde yıllardır kurubaklagil kullanılıyor. Değerli hocam Prof. Dr. Ayşe Baysal 80’li yıllarda mercimeğin faydalarını televizyonda anlattı ve uzun yıllar konuşuldu. Bence kurubaklagillerin değerli besinler olduğunu ilk o zaman fark etmeye başladık. Anneler et kadar besleyiciymiş diyerek mutfaklarında kuru baklagillere tabii ki özellikle mercimeğe daha çok yer açtılar. Son 20-30 yılda teknolojinin hayatımıza girmesi, refah seviyesinin yükselmesi, çalışan anne sayısının artması ve fast food besinlerin daha cazip olması gibi nedenlerle maalesef tüketimi azalmaktadır. Ancak her geçen gün sağlık faydaları daha fazla dile getiriliyor ve kullanımının artması destekleniyor. Özellikle diyetteki bitkisel protein ve posa  miktarının arttırılmasının birçok hastalığın önlenmesinde etkili olduğu vurgulanıyor. Birleşmiş Milletler  (BM) doğaya ve sağlığa katkısı nedeni ile  2016 yılını bakliyat yılı ilan etti. Tüm dünya neden kuru baklagilleri önemsiyor ? Faydaları nelerdir ?

Nohut, yeşil ve kırmızı mercimek, kuru fasulye, barbunya, börülce yıllardır kullandığımız kurubaklagiller. Kinoa, chai tohumu, maş fasulyesi de son yıllarda hayatımıza giren kuru baklagillere örnek verilebilir. Bu besinlerin salık faydaları diğer bitkisel besinlere göre içerdikleri yüksek protein ve posadan geliyor. Ayrıca demir, magnezyum, potasyum, folik asit gibi vitamin ve mineralleri de yapılarında bolca bulunduruyorlar.

İyi Protein kaynaklarıdır.
Bizler protein ihtiyacımızın büyük bir kısmını hayvansal besinlerden karşılıyoruz. Hayvansal besinlerle protein ile birlikte doymuş yağda alıyoruz. Fazla yağ tüketimin kanser , kalp hastalıkları, karaciğer yağlanması gibi sağlık sorunları ile ilişkisi artık herkes tarafından kabul ediliyor.  Kurubaklagil  tüketerek çok az yağ alarak hayvansal besinlere yakın protein almış oluyoruz. Bu besinlere sofralarımızda daha fazla yer vermenin birçok hastalığın önlenmesinde fayda sağlayacağı kesindir.

İyi bir posa kaynağıdır.
Posa bitkilerin sindirilemeyen kısımlardır. Sağlıklı yaşamın sürdürülmesinde  hastalıklardan korunma çok önemli yer tutar. Kurubaklagillerde dirençli nişasta, suda çözünen ve çözünemeyen posa olmak üzere  üç farlı tip  posa içeriyorlar. 100 gramı 4-8 gram posa içeriyor. Yani 100 gram kurubaklagil günlük posa ihtiyacımızın yaklaşık 1/4 ünü karşılıyor. Posa kolesterol emilimini azaltarak kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltıyor. Şeker hastalığı ve kolon kanseri gibi hastalıklardan korumada ve bu hastalıkların tedavisinde önemli görevler alıyor. Sindirim sistemini düzenleyerek bağırsakların daha iyi çalışmasını sağlıyor. Sindirim sistemi problemlerini azaltıyor, bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor.

Kurubaklagillerin her yaş için faydalı olduğu bir gerçek. Genç yaşlı demeden haftada en az 2 kez kurubaklagil tüketmeye özen göstermeliyiz. Biz geleneksel olarak kurubaklagilleri etli veya etsiz yemek olarak tüketiyoruz. Etli kuru fasulyenin besin değerinin köfteye çok yakın olduğunu hamburgerden veya pizzadan çok daha  iyi olduğunu belirtmek isterim.  Kuru fasulye pilav cacık bence hem lezzet olarak hem de besleyici değer olarak iyi bir üçlü.  Tüketimini arttırmak için kurubaklagilleri haşlayarak salatalara ekleyebilir, çorbaları  içine koyabiliriz.  Özellikle gelişme çağındaki  çocuklarda  ve sindirim sisteminin daha yavaş çalıştığı yaşlılık döneminde kurubaklagil tüketimini artırmak gerekir.