Kolestrol

Ana Sayfa Genel Kolestrol

Günümüzde dünya nüfusunun %25’i kalp damar hastalıklarından etkilenmektedir. Ülkemizde de önemli bir sorun olan kalp damar hastalıklarının görülme durumu 50 yaş üstündeki yetişkinlerde %12-15 arasında değişmektedir. Kalp hastalıklarının yüksek kan kolesterol düzeyi ile ilişkili olduğu ve kan kolesterol düzeyinin düşürülmesinin kalp hastalıklarının oluşma riskini azalttığı bilinen bir gerçektir. Kan kolesterol düzeyi yükseldikçe, kalp hastalığı oluşma riski de artmaktadır.

Kanda toplam kolesterol ve LDL kolesterolünün yüksek olması, HDL kolesterolünün düşük olması, kişi için risklidir. Aşırı miktarda bulunan kolesterol yavaş yavaş damar duvarında birikir. Bu birikim sonucu o damarda daralma, tıkanma ortaya çıkar. Kalp krizi, felç, damar tıkanması, böbrek yetmezliği gibi hastalıkların oluşma riski artar.Kolesterol hangi damarda birikiyorsa o damarla ilişkili sorunlar ve hastalıklar ortaya çıkmaktadır.

Kolesterol insan vücudunda doğal olarak bulunan yağa benzer bir maddedir. Tüm insanların vücudunda kolesterol bulunur, hem vücudumuzda yapılır, hem de dışardan hayvansal besinlerle alınır.Doymuş yağ ve kolesterol oranları yüksek besinleri tüketmek kan kolesterol düzeyinin yükselmesini etkileyen önemli faktörlerdendir. Bu yüzden beslenmenizde doymuş yağ ve kolesterol oranı düşük besinlere yer vermek için beslenmemizde nelere dikkat etmeliyiz.

Yağlar, yağ asitlerinden oluşmaktadır ve 3 gruba ayrılırlar;

  1. Doymuş yağ asitleri,
  2. Tekli doymamış yağ asitleri,
  3. Çoklu doymamış yağ asitleri,

Doymuş yağ asitleri, oda sıcaklığında katı halde bulunurlar, hayvansal kaynaklı besinlerde (süt, yoğurt, kaymak, tereyağı, et, tavuk) en temel kaynağıdır ve günlük alınması gereken yağ miktarının ortalama 1/4 ünü oluşturmalılar.Bu miktar ise süt ,yoğurt, et tavuk v.b besinlerin tüketimi ile karşılanır.Bu nedenle pişirme sırasında yemeğe eklenmelerine  veya kahvaltıda tüketilmelerine  gerek yoktur.

Tekli doymamış yağ asitleri, oda sıcaklığında sıvı halde bulunurlar, zeytin, fındık, ceviz ve yağları ve bazı yeşil yapraklı  besinlerde bulunurlar.Çoklu doymamış yağ asitleri, oda sıcaklığında sıvı halde bulunurlar,bitkisel sıvı yağlarda (ayçiçek yağı, mısırözü yağı, soya yağı gibi ) ve balıkta bulunur. Yemek pişirirken her iki gruptan da  kullanmak gerekir.1/3 Ayçiçek, 2/3 zeytintağı gibi bir karışımda kullanılabilir.

Fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar kalp sağlığı açısından değerli yağ asitlerine sahip olduğundan beslenmemizde yer almalılar.Ancak yağlı tohumların yağ içeriğinin yüksek olması nedeniyle fazla miktarlarda tüketilmesi kan kolesterol oranını düşürmez.

Kırmızı et kötü besin ve hiç yenilmesin, beyaz et iyi ve istenildiği kadar yenilebilir gibi düşünceler olabilir, bu düşünceler tamamen yanlıştır. Tavuk  ve balık da kırmızı et gibi hayvansal gıdalardır. Bu grup besinler belirli miktarlarda kolesterol içerirler. 100 gr orta yağlı bir balığın yaklaşık 85 mg , 100 gr derisiz tavuk etinin 80mg ve 100 gr dana etinin  90 mg kolesterol içerdiği unutulmamalıdır. Beyaz et tercih edilebilir, ancak ölçülü tüketilmesi gereklidir. Önemli olan bu besinlerin ne sıklıkla ve ne miktarda yenildiğidir. Bu besinlerin içerdiği farklı yağ asitlerinden yararlanabilmek için yağsız kırmızı eti haftada 1-2 kez olmak üzere yaklaşık 100 gr tüketimi sağlık açısından önemlidir.

Yumurtayı haşlanmış ya da yağsız tavada omlet veya bol sebzeli menemen şeklinde yiyebilirsiniz.

Ayrıca sakatatlar (karaciğer, beyin, böbrek, işkembe,dil v.b),tam yağlı etler, sucuk, salam, sosis, pastırma, tavuk ve hindi derisi,kaymak, krema, mayonez, çikolata ve yağlı soslar , yağda kızartma ve kavurmalar, ve alkollü içkiler kan kolesterolünü yükselten ve kaçınılması gereken besinlerdir.